25.3.06

Karpuz salatasi, Defne Koryurek usulunde

8688698_c588f18f1b
(Bu yazi daha once "Karpuz ve beyaz peynire dair..." basligi altinda abesle istigal'de yayinlanmisti. Oradan Fikir Sahibi Receteler'e tasidigim ikinci yazinin da eksi sozluk'e cevaben yazilmis bir post olmasi, benim de dikkatimden kacmiyor. Belki "cevaben receteler", her iki yazinin ust basligi olmali. Dusunuyorum.)


21. bir yaz gunu kipkirmizi, sulu, kisacasi yeme de yaninda yat cinsi bir karpuzun uzerine zeytinyagi doktugu gunden beri kendisini ne zaman televizyonda gorsem "iyyyhh" demekten kendimi alamadigim kisidir. ya ben cok onyargiliyim ya da bize takdim ettigi haute cusine i takdir edebilmek icin daha sofistike zevkler lazim.. bir karpuzun katledilisini sessizce izleyebilmek gibi mesela..
(chuinase, 27.04.2005 12:38)

Yukaridaki entry eksi sozluk'e bugun eklenmis.

Haftada bir kez, en az, goz atar biraz dolasirim. Hakkimda olusan kanaatten, olup bitenlerin sozluk yazarlarinin zihinlerinde yarattigi yankilara ve hatta bu yazarlarin entry'ler uzerinden birbirlerini gorme, algilama bicimlerine kadar pek cok farkli sebepten dolayi sozluk - ilgimi cekiyor. Onceleri tuhafima gidiyordu, aile kutugume kadar nasil oluyor da konu olabiliyorum, diye. Cunku dunyanin gercek problemleri, agirligi icerisinde abesle istigal ettigim hissi cok yogun uzerimde. Gene de bir sure, kisa bir sure once vazgectim sorgulamaktan - sadece izliyorum nasil yansimalar yaratiyorum diye.

Derhal size receteyi verecegim, karpuz salatasinin. Ancak, bu entry'i gorunce durup bir dusundum. Karpuza gercekten cok korkunc bir sey miydi yaptigim diye. Sonra fark ettim ki bu recete, belki de beni en iyi tarif eden recete. Yola ciktigim noktanin makul ve geleneksel karpuz beyaz peynir oldugu asikar.. nereye vardigimi degerlendirmeyi size birakiyorum, ancak nasil'i tarif etmek, kendime dair dusunmek icin iyi bir firsat.. Izninizle.

Recete gelistirirken, yani "bu benim, bunu ben yaptim," dedigim receteleri - ozellikle, gecmisimi, yani icine dogdugum, icinde gelistigim kulturu, eriskin bir kadin olarak firsat bulup gezdigim, tattigim bicimleri ve soyle bir durup hayal kurdugumda varmak istedigim yeri yansitsin istiyorum sundugum yemek.

Ilk basamaktan baslayalim, yani icinde buyudugum kulturden...

Yazilarimin bir cogunda karsiniza cikar, ailemi idrakimda yemek, onemli bir yer tutuyor. Muhtesem bir sofra adabi olan orta sinif Istanbullu bir aile oldugumuzdan degil. Gelenek degil beni bicimlendiren ya da kan baginin yarattigi nostalji! Sanmam ki annemin mutfagi ya da anneannemin sofrasi diye bir kitap yazabileyim. Guzel yemek yapmadiklarindan mi, yoo. Aksine, annemden de anneannemden de mukemmel yemekler yiyerek buyudum. Bir cok hikaye verdiler bana ve hatta recete. Ama sanirim ailemin en belirleyici ozelliklerinden biri olan "fert olma" ihtirasi, beni baska ne var sorusuna daha yakin kildi yasamin akisi icerisinde. Bir anlamda annemin puf boregi baska nasil olurdu ya da anneannemin kabakli ve beyaz peynirli borek/keki, sorusu hep o lezzetleri ozlemenin onune gecti.

Yani icine dogdugum kultur dedigimde, annemin mutfagi, anneannemin masasi degil beni, ozellikle recete kurarken sekillendiren. Daha ziyade "baska nasil olabilir" diye tarif edilebilecek bir merak.

Bir cocuk olarak bu merakim hep tesvik edildi, hem annem hem de babam tarafindan. Kotu bir ogrenci olabilirdim, farkli dusunmeyi becerebildigim surece, zor bir cocuk olabilirdim farkli yaklasmayi basarabildigim surece olaylara.. Kagit kullanarak kolaj yapmam istenip orta birinci sinifda, odevime makarna ve pamuk da ekledigim icin karneme iki getirdigimde annem, "kizimin hur ruhuna zarar verirsen" diye ogretmenimin uzerine yuruyecek kadar sahip cikmisti secisime. Sonucda sadece ailemde degil, zaman icerisinde okulumda, lise ogretmenlerimin de taktir ettigi ozelligim oldu, bu. Farkli dusunmeyi, yaklasmayi deneyen bu cocuga daha ozenle yaklastilar ve sadece annemin hismindan cekindiklerinden degil, farkliligimi koruma gayretiyle - aksi takdirde pek de basarili gorunmeyen akademik profilimi sineye cekerek. Verileni, var olani tekrar edememek, mumkun olan en farkli versiyonu hayal etmek her zaman sectigim yol oldu. Okul hayatim boyunca hazirlamak zorunda oldugum odevden, boynuma takmam beklenen fulari baglayisimdan, bir eriskin olup sectigim alanda kariyerimi tarif edecek kelimeleri secisime dek - her manada. Bu yaklasimimla ne kadar basarili oldum hayatta, son derece tali bir tartisma olur -- ancak yanildigim, yetenegimin, disiplinimin farkli olmaya yetmedigi zamanlar olmadi mi, iddiama denk dusmedigi gayretimin? Elbette. Kacis yok. Dedemin lafiyla, tosladim! Ama itirazim da yok. Cunku beni ben yapan icine dogdugum kultur bu. Ben bu motivin urunuyum. Ayrica sanirim seviyorum boyle olmayi.

Ikinci olarak, gezdigim, tattigim bicimler var elbette. Bahsettigim illa gezdigim sehirler, yasadigim kulturler degil itiraf etmem gerekirse. Tattigim bicimler genellikle birilerinin masasi, alis veris tezgahi ya da mutfagi. Ama siklikla bana yabanci - sadece o tadim ani kadar temas ettigim durumlari iceriyor, cunku tanisiklik bir miktar koreltiyor insani -- elde degil. Bir ornekle anlatmayi deneyeyim: Pangalti'da yasamis anneannesinin mutfagini yazan bir genc kadinin kitabindan cok, Pangalti'da tezgah kurmus manavin ayakustu erik alirken ben, anlattigi annesinin kumas kiliflarda yaptigi sucuk, ilgimi cekiyor. O da sucugun tarifinden dolayi degil. Tezgahinda uzanisini gordugum, malini sergileyisini gordugum ama tanimadigim bu adamin anne ve yemek gibi iki ölumsuz özleme dair hikayesinin bende biraktiklarindan dolayi. Bu bir receteyi nasil etkiliyor demeyin. Akillarda nasil yer edildigini bilmek kadar sizi "ucuncu biri" konumuna koyan ve yaptiklarinizi bir mesafeden seyretmenizi saglayan ornek yoktur, derim. Etkiliyor.

Son olarak da olmak istedigim yer.. En karmasik ve en anlatmasi ozel olan kismi isin.

Recetenin uretecegi lezzeti tattiginda sundugum kisi kendisiyle beni nerede bulusturacak, bunu hayal etmekten bahsediyorum.

images-3

Recete soyle:

bir kisinin yiyebilecegi kadar karpuz,
cekirdekleri ve kabugu ayiklanmis ve arzu edilen sekilde kesilmis - ben ucgenleri tercih ediyorum
yumusak bir tulum peyniri,
seklini ve yumusakligini tercih ettigim icin taciroglu'nun marketlerde satilan o rulo bicimli tulumunu kullaniyorum ben ve siz de aynisini kullanirsaniz 1'er cm eninde 2 dilim derim, kisi basina

1 Turk kahvesi fincani kadar asidi onemli degil, ama lezzetini genizde birakan bir sizma zeytinyagi
1 damla portakal yagi
yarim portakalin rendesi
1 portakalin suyu

2 tatli kasigi dolusu corek otu

Tabaginiza iyice sogumus karpuz dilimlerini yerlestirin. Uzerlerine tulum peynirini.. Zeytinyagi ile portakal yagini karistirin yavas yavas portakal suyunun uzerine dokerek hafif bir vinaigrette hazirlayin ve portakal kabuklarini ekleyin. Bu sosu ozellikle tulum peynirinin uzerine ama karpuzlari da ihmal etmeden dokun. Corek otunu salatanizin uzerine serpin.

Afiyet olsun.

9 yorum:

Adsız dedi ki...

Defne Hn,fikir sahibi damaklar fikir sahibi reçeteler üretir.Vizyon Lezzette
görüp hemen denemiştim.Kavun ve zeytin
ikilisine ne dersiniz? Tabi biraz zeytin
yağ ilavesiyle....

Defne Koryurek dedi ki...

sevgili Munevver,

eger kavun Kirkagac olacaksa, biraz taze tarhun ekleyip sostan portakal yagini cikartmayi onersem ve zeytinleri cekirdekleri cikartilmis kirik yesil olsun desem, aklinizdaki lezzete uyar mi? ama daha guzeli sanirim bebek roka ve tere yapraklariyla ile olur. o zaman sosu aynen tutmak mumkun sanki. yaz gelsin, Kirkagac ciksin, deneyelim.

sevgiler,
D.

Adsız dedi ki...

Sevgili Defne,heyecanla kavun zamanını
bekliyorum.Bakalım nasıl bir sonuç olacak.İşlerinizde kolaylıklar.
Münevver.

vintage biscuit dedi ki...

süpermişşşşşşşşşş :)bende istiyorummm

Nenoni dedi ki...

çok güzel olacağa benziyor.her çeşit salatayı severek yiyen biri olarak bunu da listeme ekledim...

Adsız dedi ki...

Defne Hanım,
Bu tarifinizi yaz başında, kuzenimin ellerinden tattım ve çok beğendim.
kesinlikle katledilen bir karpuz olarak görmüyorum, tam tersi süslü püslü, festival tadında bir karpuza dönüşmüş..ellerinize sağlık.

Adsız dedi ki...

Sevgili Defne,

İyi ki sizin gibi farklı lezzet arayışında olanlar var. Olmasaydı hiç bir mutfak kültürü gelişip çeşitlenemezdi sanırım...

Yonca K.

Adsız dedi ki...

Defne Hanim merhaba,
Calistigim icin programinizin bircok bolumunu kacirmis olsam da, tesadufen karpuz salatasi tarifini verdiginiz bolumu izlemistim. Babaannem domatesli pilavi mutlaka karpuz ya da kompostoyla yemeyi sever mesela. Ben de (ve sanirim daha bircok kisi gibi) karpuz ve beyazpeynir ikilisine bayilirim. O yuzden "neden olmasin?" demistim tarifinizi izlerken. Tarziniz ve durusunuzla, ve tabii ki tariflerinizle mutfaga cok yakisiyorsunuz ve bizlere de mutfakta "cesur" olmamiz gerektigini hatirlatiyorsunuz. O yuzden icten tesekkurler.
Gonca

Defne Koryurek dedi ki...

http://dinersjournal.blogs.nytimes.com/2010/07/05/the-temporary-vegetarian-grilled-watermelon-and-tomato-salad/?ref=dining


:))