3.2.06

Sehrin en snob, en sinir kadini oldugumu dusunen ve bu kanaati eksi sozluge naksedenler var. Sahiden mi, diye bazen dogrudan gozlerinin icine bakip aynadaki aksime soruyorum. Aldigim cevaplar eglenceli olabilecek bambaska bir yazinin konusu ama, oyle olup olmamam, su noktada pek de onemli degil. Bana bakmis ve bu fikre kapilmis, fikrinin dogruluguna ikna olmus, bir tereddut hissetmemis, ustelik onemsemis ve usenmemis, beni sozluge kaydetmis... birinin kanaatini sorgulamaya gerek yok. Hakli olsa gerek. Dolayisiyla biraz mesafe alip da bakarsaniz bu huysuz kadina, ahbapligin bile zor oldugunu hissedip, bir isbirligi, bir is ortakligi icin bicilmis kaftanin o olmadigini dusunebilirsiniz, rahatlikla. Ayrica, itiraf etmeliyim ki, benim de sahsima dair kanaatim budur. Benden ortak cikmaz! Bildigini okuyan, tekil bir uslubum var, en basit ifadeyle bile. Ceren'e gelince, (o nereden dahil oldu bu yaziya demeyin, sakin) benimle yarismayi arzu etmese de huysuzluguna ve heyecanina dair bir goz attiginda kendisine, benzer seyler hissediyor. Semsa keza. Ferda'ya gelince benimle asik atmaniz icin daha kirk firin ekmek yemeniz gerek dercesine bakiyor zaten. Ama son uc haftadir biri olan kendini en yakindan taniyan ben'i bile sasirtan bu pek zor, pek dik basli, pek tekil dort kadin bir arada, hem de birbirlerinin cumlelerini tamamlayarak, birbirlerine kapi tutarcasina alan acarak siradisi bir uyum ve kavrayis icinde, bir hazirlikta: "fikir sahibi damaklar" beden buluyor.
Dun Ferda dayanamadi, "bunun hikayesini yazmaya basliyorum kizlar" dedi, "ama her hikayenin bir vurucu ilk cumlesi olur, bizimki de su:" diye ekledi, "herkes oldugundan baskaydi!"